Wednesday, September 9, 2015

Kişilik mi, Karakter mi?


Karakter, kişiliğin en önemli bileşeni olmakla birlikte, bireye eğitim kanalıyla şuuraltı müktesabatının imar ve inşası neticesinde kazandırılır.

Sağlıklı bir mizaç motifi ve benlik için karakter eğitimi olmazsa olmaz şarttır.Geldiğimiz şu asırda nesnel ölçümlerle insanın kişilik özellikleri ön plana çıkarılırken, evrensel insani değerleri barındıran karakter cevheri arka plana itilmiştir.Zira karakter ağaç gibidir, şan ve şeref ise o ağacın gölgesi.Bugünün insanlığı ağacın gölgesine talip olduğundan ağacın kendisini unutmuş gözükmektedir.

Bu çerçevede insanın hayatta sahip olabileceği en kıymetamiz özelliği, katakteridir. Bu değerli vasfiyete elif gibi 1(bir) derseniz, sizin hayat istikametinde karakterinize ekleyeceğiniz  'başarılar'  0(sıfır) katma değeri ile 10 kazancı getirecektir.Buna 'kabiliyetleri' eklerseniz 100, 'tecrübeleri', 'makamı', 'sevgiyi', 'saygıyı', 'maddiyatı' ve hakeza eklerseniz 1'lerin yanındaki sıfır giderek şişecektir ve değer kazanacaktır.Milyonları veya milyarları bulan kişilik özellikleri ne kadar da önemli olsa da 'karakter'i temsil eden baştaki 1(bir) rakamını çektiğiniz vakit koskoca bir 0 (sıfır) ile karşılaşmanız  vakidir.Bu açıdan karakter, insan için hayati bir öneme sahiptir.

İnsanın atılgan olması,cesur olması,özgüveni olması,imajı, girişkenliği, içe veya dışa kapanıklılığı gibi mizaca dayalı kişilik özellikleri günümüzde daha değerli görülmektedir.Oysa ki karakter dediğimiz kişinin ahlaki değerleri ve  fazilet cevherleri, insanın yaratılış keyfiyetindeki külliliği de barındırmaktadır.

Bu sebeple 'kişilik', bireyin benlik zeminindeki istidat eğilimlerinin gelişimi çerçevesinde 'insanı kendine' kazandırırken, 'karakter' ; sadakat, inanç, sevgi, adalet, basiret, ümit, aşk, metanet, sebat, merhamet, dürüstlük vb. erdemleriyle 'insanı insanlığa' kazandırır.

0 comments: